İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ve Yalova Milletvekili Özcan Özel, CHP'den istifa etti.
CHP’nin meclisteki sandalye sayısı 138’den 135’e düştü.
İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi, iki sene boyunca CHP yönetimine itirazlarını dile getirdiğini ve son olarak 10 Aralık 2020'de CHP yönetimi ve milletvekillerine mektup gönderdiklerini ifade etti.
Çelebi şöyle konuştu:
"26-27 Ocak 2021 tarihlerinde sayın Genel Başkanımız ve Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel ile yaptığımız görüşmelerde ‘partide birlik için adım atılmalı' diye ısrar ederek 3 vekil imzalı görüşlerimizi sunduk. Çabalarımız maalesef sonuçsuz kaldı.
Bütün ötekileştirmelere rağmen, işime yani milletin vekilliğine odaklandım, partimize ve değerlerine Meclis kürsüsünde milyonlarca sayıda izlenmeye ulaşan konuşmalarla siper oldum.
2,5 sene sonunda yasama ve denetim faaliyetlerinde 95 kanun, 1536 soru önergesi, 79 araştırma önergesiyle, onlarca Meclis ve komisyon konuşmasıyla ortalamanın çok üzerinde, vekiller arasında en yüksek performansı gösterenlerden oldum.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden doğmuş özgüveni yüksek CHP'den, AKP'nin ve saray rejiminin miadı dolmuşken, kendi değerleri ve mücadelesiyle 1. parti olmaya çabalamayan, başka partileri parlatan ve siyasi sebil gibi besleyen, iktidar çöplüğünde yeni dostlar ararken partinin başarılı evlatlarını dışlayan CHP'ye geldik.
Emperyalizme diz çöktürmüş CHP'den, S-400, Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Azerbaycan, Suriye gibi milli konularda kekeleyen yöneticilere, ‘Hangi istiklal vardır ki yabancıların planlarıyla yabancıların nasihatlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ten, yabancılardan demokrasi dilenen yöneticilere, Atatürk demekten imtina edenleri sahiplenen ve el üstünde tutan CHP'ye geldik.
CHP'den; ülkeye hem demokrasi vadedip hem parti içinde AKP tipi demokrasiyi yani ‘itaat et rahat et' anlayışını hâkim kılanlara, Parti Meclisi üyelerine, milletvekillerine, il-ilçe başkanlarına tuzluk muamelesi yapan anlayışa, ‘Işığımız Öcalan' diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk'ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere, kadınlara seçme seçilme hakkı veren CHP'den, grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkını yok sayan, grup başkanvekillerini dahi atayan CHP'ye geldik.
Buraya millete vekillik yapmaya geldim, sindirilmeye ya da susturulmaya değil. Tarafım sizler gibi kurucu 29 Ekim ruhudur, 10 Aralık ve kuyrukçularının zihniyeti değil.
Tarafım sizler gibi Atatürk Cumhuriyetidir. Bölücü, ayrılıkçı, rantçı, kumpasçı 2. Cumhuriyet değil. Sizin Silivri'de tanıdığınız Atatürk Cumhuriyetinin evladı ‘Teğmen Çelebi’ ateş parçasıdır, şahsi çıkarı ve ikbali için sönmüş mum olamaz! Sönerek yok olmayacağım. Yanıyorum o halde varım!
‘Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?’ Hakkınızı helal edin.
Mesele Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, altı oku, demokrasiyi, birlik beraberliğimizi, ülkemizin bütünlüğünü yaşatmaksa bu bir veda değildir. Bu anlamda ayrılık yoktur.
Doğrular ve doğrunun yolcuları mutlaka ilerde buluşacaklardır! 7 İzlenen politikalarla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş değerlerinin zarar göreceğine dair kaygılarım, bu yönetimle yan yana yürümemi engelleyecek çok ciddi politik görüş ayrılıkları, eksik parti içi demokrasi uygulamaları, ötekileştirme, birlik beraberliği bozan saygısızlık, sevgisizlik ve çıkarcılık ortamı nedeniyle partimden istifa ediyorum.
‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ demişti yüce Atatürk. Özgürlüklerin en büyüğü doğru olanı yapabilmektir. Bazen görevin kendisi feda olur. Kendimi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve milletimizin selameti adına, arzı feda ederim."
ÖZCAN ÖZEL: İSTİFA EDİYORUM
CHP Yalova milletvekili Özcan Özel istifa konuşmasında,"1986 yılında devlet memurluğundan istifa ederek 1987 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti’ye Yalova ilçe örgütüne üye oldum. 1995 yılındaki birleşme kurultayı ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldım. Partinin baraja takıldığı, yönetici listesine yedek üye bulunamadığı günlerde biz Muharrem İnce ile sahalardaydık. Sayın Muharrem İnce Yalova İl Yönetimini devir aldığında ülke genelinde partinin oyu %8.7 Yalova’da ise %5’ti. Bugün partiyi yönetenlerin bir kısmı o günlerde başka partinin üyesi olup partimizin aleyhinde propaganda yapıyorlardı. Partiye ilginin en aza indiği 1999’da ilçe yöneticiliğini 3 yıl, il sekreterliğini 2 dönem, il başkanlığını yaklaşık 8 yıl olmak üzere toplam 3 dönem yaptım. Bu dönem içerisinde Sayın Muharrem İnce ile 5 dönem boyunca milletvekilliğini kazandık. Sıfır olan belediye başkanlığı sayısını Yalova il belediye başkanlığı da dahil 5’e, il genel meclisi üyesi sayısını 6’ya, 11 olan belediye meclisi üye sayısını ise 57’ye yükselttik. Uzun yıllar sonra kazanılan Yalova Belediyesi’nin bugün kaybedilmesi, olumsuz tüm bilgileri yönetime ve Genel Başkana vermemize rağmen bizleri dikkate almayan CHP Genel Merkezinin sorumluluğundadır. 2019’da yapılması planlanan genel seçimler 1 yıl önceye alınıp milletvekilimiz Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adayı olmasıyla Yalova milletvekilliği 1. Sıra adayı oldum ve il genelinde %28.6 oy oranı ile milletvekili seçildim. Ancak bir süre sonra olağanüstü kurultay için imza toplanmaya başlanınca doğal olarak Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce’nin yanında yer aldım. Milletvekili görevimiz devam ediyordu ama grupta hem de genel merkez nezdinde yalnızlaştırıldık, dışlandık. Son günlerde Genel Başkanımızla görüşme sürecimizi biliyorsunuz. Tüm çabamız partimizin büyümesi, tüm evlatlarıyla birlikte olması ve tek başına iktidar olma çalışma yönündeki yüzde kaç oy olacağı belli olmayan partilere gösterilen ilginin çeyreğinin partimizin ötekileştirilmiş önderlerine gösterilmemesi bizleri yaraladı. Muharrem İnce ile ve partinin tüm ötekileştirilmiş evlatlarıyla görüşülüp birlik ve beraberliğin sağlanması adına yapılan çağrılara yanıt verilmedi. Bunun üzerine 6 madde ile özetlediğimiz 10 Aralık mektubu ışığında görüş ve önerilerimizi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Özgür Özel’e 26-27 Ocak tarihlerinde bizzat sunduk. Bu önerilerimiz sırasıyla 1- Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile sorunu olanların görevden alınması, marjinal bir yapı olan 10 Aralık hareketine geçit verilmemesi. 2- Muharrem İnce ve ötekileştirilen tüm parti önderleriyle görüşülüp ikna edilmeleri, büyük CHP için partide birliğin sağlanması. 3- İttifak görüşmelerinin seçim sathına bırakılması, birinci parti olmak için çaba harcanması. 4- Terörün her türlüsünün kınanması, HDP yönetimi ile ilişkilere net mesafe konulması, kamuoyuna duyurulması, aracısız olarak doğrudan seçmene yönelik politika üretilmesi. 5- Kurucu değerler ile ilgili 10 Aralık 2020 tarihli mektubumuzdaki hassasiyetlerin değerlendirilip en ufak taviz verilmemesi ve kamuoyuna duyurulması. 6- Parti içi demokrasi adına 10 Aralık 2020 tarihli mektubumuzdaki önerilerin değerlendirilip somut adımların atılmasıydı.
Önerilerimize hiçbir yanıt gelmemesiyle birlikte bugün siz değerli basın mensupları önünde bu basın açıklamasını yapma zaruriyeti doğmuştur. Sözlerimi Hacı Bektaş Veli’nin “Eline, diline ve beline sahip çık” sözleriyle bitirmek istiyorum. Eline sahip çık ifadesindeki el ildir yani yurt ve vatandır. Beline sahip çık ifadesindeki bel topraktır. Türk milleti için toprak kutsaldır. Diline sahip çık ifadesindeki dil ağzımızın içindeki organ değil konuştuğumuz dildir. Türkçemize sahip çıkın ki yozlaşmasın, kaybolmasın demiştir. Ben bugüne kadar partimin içinde kalarak önce Yalova olmak üzere güzel ülkemin eline, beline, diline sahip çıkmaya çalıştım. Bundan sonrada tüm çabam bu olacaktır. Atatürk’ün çizdiği yolda yürümek olacaktır. 25 yılı aşkın süredir Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olabilmesi için var gücümle çalıştım. Partim için yaptığım her çalışmadan onur duyuyorum. Israrlarımıza rağmen birlikteliğimizi sağlayamadık ancak ciddi bir uyarı ve işaret fişeği olacağını düşünerek partimizden istifa ediyorum." dedi.
AKSOY: TÜRKİYE SEÇENEKSİZ DEĞİLDİR
Karabük milletvekili Hüseyin Avni Aksoy, iktidarda kalmanın, iktidarı alabilmek için ülkeyi bölmeden tek çıkar yolun Türk milletinin ittifakı olduğunu söylediğinin ifade ederek,"Kaderin cilvesi yine bir yurtsever tıbbiyeli, bir kahraman Harbiyeli ve vatansever bir Cumhuriyet muallimi olarak tarihin sahnesine çıkıyoruz. 100 yıl sonra bugün Atatürk'ün 2 büyük eserinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün gösterdiği istikametten sapmıştır. CHP’den Atatürk'ün yoluna dönene kadar istifa ediyoruz. Türkiye seçeneksiz değildir. Analar ne yiğitler doğuruyor. Memleketimizde güneşli güzel günler yakındır. Zihninizi boşaltınız; inat ve düşmanlaştırma üzerine kurulmuş bu ittifakları ve birbirinizi alt etme politikalarını terk ediniz." dedi.