Başbakan Binali Yıldırım,"Fetö'nün ayakta alkışladığı yürüyüş" dedi.
Yardımcısı Nurettin Canikli,"Bu yürüyüş Fetö'ye destek" dedi.
Bahçeli'nin yardımcısı Semih Yalçın,"Fetö CHP'yi iğfal etti" dedi.
Bakın, Erdoğan ve Bahçeli'nin neler dediklerinden bahsetmeyeceğim!
Ama Hükümete yakınlığıyla bilinen yazar Abdülkadir Selvi'nin dediklerine bakalım çünkü önemli!
Selvi, Erdoğan için,"yürüyüşü itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu'nun adalet arayışı için değil, FETÖ'nün MİT TIR'ları kumpası için yürüdüğünü işliyor. Erdoğan, 'Ne adalet için yürümesi, FETÖ için yürüyor' derse şaşırmayın" dedi.
Peki Ak Parti ve MHP'nin ağır eleştiri ve saldırısı altında Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Kılıçdaroğlu ne diyor?
"Birlikte yaşayan, uygarca tartışan, bir araya gelebilen bir Türkiye hepimizin ortak özlemi. Bu yürüyüşün temel amacı da o" diyor, 69 yaşında yollara düşen Kemal Kılıçdaroğlu.
CHP Lideri çok önemli bir karar verdi ve tarihe geçecek bir eylemi başlattı.
Kılıçdaroğlu, uzun yıllardan sonra bir şeyi de başarmış oldu!
Evet bu yürüyüşle Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, ilk kez gündemi kendisi oluşturdu!
Hem de günler sürecek ve tarihe yazılacak bir gündem dikkat edin.
Uzun yıllardır hem iktidar olup hem de gündemi kendisi belirleyen Erdoğan, bu işe tabi ki çok bozuldu çünkü bu duruma alışkın değil!
İşte Ak Parti ve MHP'nin moral bozukluğu ve panikle Kılıçdaroğlu'na koro halinde saldırmaları bu yüzden.
16 Nisan Referandum sonuçları Erdoğan'ı adeta alarma geçirdi.
Erdoğan, tehlikenin farkında.
Hemen hemen her konuşmasında bunu partililere anlatmaya çalışıyor ve uyarıyor.
Ama Erdoğan'ın dediği gibi adeta metal eskimesi yaşayan ve yıllardır Erdoğan'ın arkasına gizlenip seçim başarısı elde eden Ak Parti Teşkilatları, hiç oralı bile değiller sanki.
Ak Parti Teşkilatlarına seslenen ve,"Hesabi değil hasbi olacağız" diyen Erdoğan, geçen sürede Ak Parti Teşkilatlarının ne hale geldiğini bu sözlerle gözler önüne seriyor zaten.
Dün Muharrem İnce,"Bu sıcakta insanlar arife günü sokaklarda, 40 dereceye yakın sıcakta asfalt kaynarken yürüyorsa, kendileri için yürümüyorlar. Çocuklarımızın geleceği için yürüyorlar ve bizi anlamayan birileri var. O birilerinin de vicdanı kararmış, cüzdanı kabarmış tipler onlar" derken kimleri kastettiğini demeye gerek yok her halde!
Diyeceğim o ki, 2019 seçimleri Ak Parti'nin sonu olabilir...
Bu amaçla referandum sonuçlarını da, CHP'nin Adalet Yürüyüşünü de iyi okumak lazım.
Kılıçdaroğlu'na yürüyüş talimatı Fetö'den gelmiş, yürüyüş Fetö'ye destekmiş, yok efendim yürüyüşün İstanbul ayağında olaylar çıkacakmış!
Bırakın bu işleri Allah aşkına...
Kafalardaki soru işaretine dün Muharrem İnce yanıt verdi.
İnce,"Biz Maltepe Cezaevi’ni basalım, Enis Berberoğlu’nu oradan çıkaralım gibi bir iddiamız yok. Herkes mahkeme önünde eşit olsun istiyoruz. Adil yargılanma hakkı istiyoruz. Hak arama özgürlüğü istiyoruz. Yargının sadece kağıt üzerinde yazılı olduğu gibi değil, etkin olmasını bağımsız olmasını tarafsız olmasını istiyoruz." dedi.
"Ferman sizinse, yollar bizimdir" diyen Muharrem İnce, demokratik eylem haklarını kullandıklarını çok açık bir şekilde belirtti.
Ayrıca, yürüyüş eylemine başladığı günden beri Kılıçdaroğlu'nun son derece yapıcı bir dille, aksine iktidar partisinin ve İktidar mı? Muhalefet mi? ne olduğunu kimsenin anlamadığı MHP'nin, kışkırtıcı bir dille konuştuğunu yapılan açıklamalardan görmek mümkün.
Kılıçdaroğlu, daha ilk günden teşkilatları provokasyonlara karşı uyardı.
Kılıçdaroğlu önderliğinde başlayıp devam eden Adalet Yürüyüşü olaysız bir şekilde bittiği zaman, şimdiye kadar etkisiz bir muhalefet partisi görünümündeki CHP'nin her zamankinden daha güçlü olacağı ve iktidara göz diken bir muhalefet konumuna geleceğini kısa zamanda herkes görecek.
Demem o ki, Demokratik bir eylem olan ve tarihe geçecek bu yürüyüş iyi okunduğunda, aslında bunun, CHP'nin iktidar yürüyüşü olduğu zamanla anlaşılacaktır ki, ben öyle olduğunu düşünüyorum.
Sonunda gündem oluşturmayı başaran CHP, bence Adalet yürüyüşü adı altında iktidara yürüyor!
İyi bayramlar...
HAKAN KORKMAZ
Revizyongazetesi.com
Genel Yayın Yönetmeni