Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt, Revizyongazetesi.com Genel Yayın Yönetmeni Hakan Korkmaz'a manevi tazminat davası açmak için Yalova Asliye Hukuk Mahkemesine başvurdu.
Avukatı aracılığıyla mahkemeye sunulan dava talebi dilekçesinde, Revizyongazetesi.com'da hakkında çıkan haberlerden dolayı Avni Kurt'un duyduğu keder ve üzüntünün bir nebze olsun hafifleyebilmesi amacıyla 10 bin lira manevi tazminat talebinde bulunuluyor.
Hakan Korkmaz'ın Belediyeye ait Çınaraltı çay bahçesiyle ilgili haberinin de delil olarak sunulduğu dilekçe de;
"Davalı Hakan Korkmaz; 'Ben diyorum ki, burası açık ihaleye çıkılırsa bu belediyenin kasasına 62 değil, 200 bin girer. Açık ihaleye çıkılmadığı için kamu zarara uğramıştır diyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum' demek sureti ile devam eden yargılamayı etkilemeye çalışmaktadır." ifadeleri yer alıyor.
Konuyla ilgili Revizyongazetesi.com Genel Yayın Yönetmeni Hakan Korkmaz şöyle konuştu:
"Avni Kurt bana 10 bin liralık manevi tazminat davası açmak için Yalova Hakimliğine başvurmuş.
Son zamanlarda yaptığım eleştirilerden, Avni Kurt'un Çınarcık'ta bazı siyasi parti makamlarında bulunan iş birlikçileri de nasibini almıştı.
Evet ben son zamanlarda Çınarcık'ta sessiz ve derinden devam eden bu siyasi iş birliği kovanına da çomak sokmaya başladım.
Bununla da kalmadım ve Belediye Meclisinde Ak Parti'yi öven Avni Kurt'un, Ak Partiye geçme iddialarını yine gündeme taşıdım.
Tam da bu sırada böyle bir dava talebi manidardır.
Tabi göreve gelir gelmez konuşmayan bir Çınarcık planları yapan ve bu hayali kuran Avni Kurt, benim yönetimimdeki Revizyon Gazetesi'nin gerçekleri ortaya çıkarıp, halkı haberdar etmesiyle adeta neye uğradığını şaşırdı.
Avni Kurt, keder ve üzüntü içindeymiş benim yaptığım haber ve eleştirilerden dolayı. Ben demiyorum, dilekçede kendileri öyle demiş ve benden 10 bin lira alırsa Avni Kurt'un duyduğu keder ve üzüntü bir nebze olsun hafifleyecekmiş. Öyle yazıyor dilekçede.
Bakın değerli okurlar Avni Kurt daha hiçbir haberimi tekzip edemedi, yani yalanlayamadı burası çok önemli. Yani bu şu demek oluyor. Biz bunca zaman ne dediysek doğru dedik ve gerçekleri yazdık. Çünkü yalan haber tekzip edilir.
İşte hiç bir haberimi tekzip edemeyen Avni Kurt, çaresiz bir şekilde çıkan haberlerden dolayı keder ve üzüntü içindeymiş ve 10 bin lira alırsa bir nebze üzüntüsü hafiflermiş.
Bakın değerli okurlar dilekçeye yazdıklarına bir bakın.
Vay efendim ben niye belediyeye ait çay bahçesini açık ihaleye çıkmadınız diye sormuşum. Açık ihaleye çıksanız belediyenin kasasına 62 değil, 200 bin lira girer niye demişim!
Bunları dediğim için Çınarcık Belediye Başkanı keder ve üzüntü içindeymiş.
Ben Avni Kurt'a defalarca çok açık bir şekilde yaptığım haberler de diyorum ki,"Adamlar diyor ki,(dolgucular) rüşvet verdik, Avni Kurt'u arayıp onayını aldık, rüşveti öyle verdik" diyorlar.
Haber yapmakla yetinmiyorum ve hemen koşarak makamına gidip avukatının da bulunduğu görüşmede,"Başkan bak senin için böyle diyorlar" diyorum ve telefon mesajlarını gösteriyorum.
"Başkan, eğer ben bu işlerin içinde değilim, bana iftira atıyorlar diyorsan bu telefon kayıtlarından çıkar. Ben senin yanındayım. Ya sen savcılığa git, ya ben gideceğim" diyorum.
Avni Kurt ne yapıyor peki?
Beni alıyor Enderin oraya götürüyor. Başkan Birgin'in oraya. Pirzolaları söylüyor ve yemekte sohbete devam ediyoruz.
"Hakancım böyle bir görüşme yaptım ama rüşvet olduğunu bilmiyordum" diyen Avni Kurt'a,"Başkan tamam madem iftira atıyorlar o zaman gereğini yap ve bunları savcılığa ver" diyorum. Artı "bu saatten sonra bu adamlarla yola devam edemezsin, sözleşmeyi hemen feshet ve bunlarla yollarını ayır" diyorum.
Avni Kurt ne yapıyor...Savcılığa gidip kendisi hakkında rüşvete aracılık suçlaması yapanlara değilde bana dava açmaya çalışıyor.
Kendisi hakkında bu rüşvet iddialarını ortaya atanlardan değil, benden 10 bin lira istiyor.
Mesela Avni Kurt, hakkında bir sürü suçlama yaptığı eski Belediye Başkanı Murat Erdoğan'a değil, bana dava açıyor!
Niye peki?
Ben niye denize pislik döküyorsunuz? Niye kendi ve akrabalarınızın arsalarında milyonluk ranta sebep olan imar değişikliği yapıyorsunuz? Niye Çınaraltını açık ihaleye çıkmadınız? Belediyeyi zarara uğrattınız! Hani belediyenin satılan arsalarını geri alıyordunuz, davalar ne oldu? vesaire bunları soruyorum diye Avni Kurt, keder ve üzüntü içindeymiş ve benden 10 bin lira alırsa üzüntüsü bir nebze olsun hafiflermiş!
E pes valla Başkan sana!
Senin hakikaten ar damarın çatlamış galiba!
Ey halka verdiği sözleri tutmayan ve 2.5 senede siyasi mevta olan Avni Kurt!
Değil 10 bin, 1 Milyonluk dava açsan da beni yıldıramazsın, beni susturamazsın.
Sen proje yapıyorum diye Çınarcık denizine İstanbul'un inşaat pisliğinin dökülmesine göz yumdun, ben engelledim.
Sen Karpuzdere de 1500m2 çocuk parkını vermeye kalktın, ben engelledim.
Sen bu halka hep yanlış bilgi verdin, ben ise doğru bilgiyi verip gerçekleri ortaya çıkarttım.
Daha neler neler...
Ama ben bunları halkın istek ve talebiyle ve halka sırtımı dayadığım için yaptım, bunlar senin zoruna gidiyor ama yapacak bir şey yok.
Başkan size defalarca her görüşmemizde,"İyi şeyler yaptığın sürece yanındayım" dedim.
Sen ne yaptın peki?
Dolgucuları üzerime saldın. Adamlara, "Hakan Korkmaz hakkımdaki haberleri kaldırmazsa sizle proje yapmayacağım ve sözleşmeyi feshedeceğim" dedin.
Adamlar kapıma geldi. "Biz bu projeye hayatımızı koyduk. Ya bu haberleri kaldır ya da seni öldüreceğiz, çünkü başka şansımız yok" dediler.
Ben tehditlerden korktuğum için değil, sırf Çınarcık'ın menfaatine olan dolgu projesi devam etsin diye bazı haberleri kaldırdım.
"Hepsini kaldır" talebini reddettim.
"Abi bize yol ver" diyenlere de,"Kurallara uygun yapmak şartıyla yanınızdayım" dedim ve projenin önündeki bazı engelleri yazdım, çizdim kaldırdım.
Uğraştım ama bir baktım ki tekrar pislik dökmeye çalışıyorlar.
Hemen "bu proje hibe olarak kurallara uygun bir şekilde yapılamaz" diye bir yazı yazdım.
Bu yazıyla ipler koptu.
Tıpkı CHP Düzce İl Başkanına saldırdıkları gibi İsa Üçüncüoğlu ve adamları bana sokak ortasında pusu kurup saldırdılar.
Bu saldırıyı azmettiren kişi, bu adamları hakkındaki haberleri kaldırmam için üzerime salan kişidir diye düşünmemek elde değil.
Ne oldu peki vaz mı geçtim ben, bana saldırı oldu diye? Hayır! Yine yayınlara devam ettim ve durdurdum projeyi ve Çınarcık denizine İstanbul'un inşaat pisliği dökülmesine engel oldum.
Başkan, sen bu yolu seçtin ve 2.5 senede siyasi mevta oldun.
Sana adeta altın tepside sunulan mühürün kıymetini bilemedin. Şimdi keder ve üzüntü içindesin, dava dilekçesinde öyle yazmışsın.
Başkan, Çınarcık'ta siyasi rakiplerin olmadığı, sözde rakiplerinin de aslında senin iş birlikçin oldukları için, beni siyasi rakibin zannediyorsun.
Oysa ki ben sadece seni, yaptığın icraatlarından dolayı eleştiriyorum ve buna devam edeceğim.
Benden delikli 5 kuruş bile alamayacağını sende biliyorsun.
Anca, sürekli yanlış bilgilerle yanında kalan ve her geçen gün sayıları azalan kimseleri,"Hakan'a dava açtım" diye bir müddet daha oyalarsın.
Bak bunu bile sen değil, ben duyuruyorum halka dikkat et!
Senin de, benim de ne yaptığımı bu halk gördü ve biliyor.
Bizim işimiz sana şakşakcılık yapmak değil, gerçekleri yazıp halkı olup bitenden haberdar etmektir.
Kimden her hafta belediyenin parasıyla, halkın parasıyla gazete satın alıyorsan, anca onlar senin hatalarını görmez ve şakşakcılığını yapar.
O yüzden beni yıldıramaz, susturamazsın!
Kaldı ki ben gücümü, senin gibi cemaatin desteğiyle eline geçirdiğin o mühürden de değil, halktan alıyorum, bunu o kafana iyice sok."
Avukatı aracılığıyla mahkemeye sunulan dava talebi dilekçesinde, Revizyongazetesi.com'da hakkında çıkan haberlerden dolayı Avni Kurt'un duyduğu keder ve üzüntünün bir nebze olsun hafifleyebilmesi amacıyla 10 bin lira manevi tazminat talebinde bulunuluyor.
Hakan Korkmaz'ın Belediyeye ait Çınaraltı çay bahçesiyle ilgili haberinin de delil olarak sunulduğu dilekçe de;
"Davalı Hakan Korkmaz; 'Ben diyorum ki, burası açık ihaleye çıkılırsa bu belediyenin kasasına 62 değil, 200 bin girer. Açık ihaleye çıkılmadığı için kamu zarara uğramıştır diyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum' demek sureti ile devam eden yargılamayı etkilemeye çalışmaktadır." ifadeleri yer alıyor.
Konuyla ilgili Revizyongazetesi.com Genel Yayın Yönetmeni Hakan Korkmaz şöyle konuştu:
"Avni Kurt bana 10 bin liralık manevi tazminat davası açmak için Yalova Hakimliğine başvurmuş.
Son zamanlarda yaptığım eleştirilerden, Avni Kurt'un Çınarcık'ta bazı siyasi parti makamlarında bulunan iş birlikçileri de nasibini almıştı.
Evet ben son zamanlarda Çınarcık'ta sessiz ve derinden devam eden bu siyasi iş birliği kovanına da çomak sokmaya başladım.
Bununla da kalmadım ve Belediye Meclisinde Ak Parti'yi öven Avni Kurt'un, Ak Partiye geçme iddialarını yine gündeme taşıdım.
Tam da bu sırada böyle bir dava talebi manidardır.
Tabi göreve gelir gelmez konuşmayan bir Çınarcık planları yapan ve bu hayali kuran Avni Kurt, benim yönetimimdeki Revizyon Gazetesi'nin gerçekleri ortaya çıkarıp, halkı haberdar etmesiyle adeta neye uğradığını şaşırdı.
Avni Kurt, keder ve üzüntü içindeymiş benim yaptığım haber ve eleştirilerden dolayı. Ben demiyorum, dilekçede kendileri öyle demiş ve benden 10 bin lira alırsa Avni Kurt'un duyduğu keder ve üzüntü bir nebze olsun hafifleyecekmiş. Öyle yazıyor dilekçede.
Bakın değerli okurlar Avni Kurt daha hiçbir haberimi tekzip edemedi, yani yalanlayamadı burası çok önemli. Yani bu şu demek oluyor. Biz bunca zaman ne dediysek doğru dedik ve gerçekleri yazdık. Çünkü yalan haber tekzip edilir.
İşte hiç bir haberimi tekzip edemeyen Avni Kurt, çaresiz bir şekilde çıkan haberlerden dolayı keder ve üzüntü içindeymiş ve 10 bin lira alırsa bir nebze üzüntüsü hafiflermiş.
Bakın değerli okurlar dilekçeye yazdıklarına bir bakın.
Vay efendim ben niye belediyeye ait çay bahçesini açık ihaleye çıkmadınız diye sormuşum. Açık ihaleye çıksanız belediyenin kasasına 62 değil, 200 bin lira girer niye demişim!
Bunları dediğim için Çınarcık Belediye Başkanı keder ve üzüntü içindeymiş.
Ben Avni Kurt'a defalarca çok açık bir şekilde yaptığım haberler de diyorum ki,"Adamlar diyor ki,(dolgucular) rüşvet verdik, Avni Kurt'u arayıp onayını aldık, rüşveti öyle verdik" diyorlar.
Haber yapmakla yetinmiyorum ve hemen koşarak makamına gidip avukatının da bulunduğu görüşmede,"Başkan bak senin için böyle diyorlar" diyorum ve telefon mesajlarını gösteriyorum.
"Başkan, eğer ben bu işlerin içinde değilim, bana iftira atıyorlar diyorsan bu telefon kayıtlarından çıkar. Ben senin yanındayım. Ya sen savcılığa git, ya ben gideceğim" diyorum.
Avni Kurt ne yapıyor peki?
Beni alıyor Enderin oraya götürüyor. Başkan Birgin'in oraya. Pirzolaları söylüyor ve yemekte sohbete devam ediyoruz.
"Hakancım böyle bir görüşme yaptım ama rüşvet olduğunu bilmiyordum" diyen Avni Kurt'a,"Başkan tamam madem iftira atıyorlar o zaman gereğini yap ve bunları savcılığa ver" diyorum. Artı "bu saatten sonra bu adamlarla yola devam edemezsin, sözleşmeyi hemen feshet ve bunlarla yollarını ayır" diyorum.
Avni Kurt ne yapıyor...Savcılığa gidip kendisi hakkında rüşvete aracılık suçlaması yapanlara değilde bana dava açmaya çalışıyor.
Kendisi hakkında bu rüşvet iddialarını ortaya atanlardan değil, benden 10 bin lira istiyor.
Mesela Avni Kurt, hakkında bir sürü suçlama yaptığı eski Belediye Başkanı Murat Erdoğan'a değil, bana dava açıyor!
Niye peki?
Ben niye denize pislik döküyorsunuz? Niye kendi ve akrabalarınızın arsalarında milyonluk ranta sebep olan imar değişikliği yapıyorsunuz? Niye Çınaraltını açık ihaleye çıkmadınız? Belediyeyi zarara uğrattınız! Hani belediyenin satılan arsalarını geri alıyordunuz, davalar ne oldu? vesaire bunları soruyorum diye Avni Kurt, keder ve üzüntü içindeymiş ve benden 10 bin lira alırsa üzüntüsü bir nebze olsun hafiflermiş!
E pes valla Başkan sana!
Senin hakikaten ar damarın çatlamış galiba!
Ey halka verdiği sözleri tutmayan ve 2.5 senede siyasi mevta olan Avni Kurt!
Değil 10 bin, 1 Milyonluk dava açsan da beni yıldıramazsın, beni susturamazsın.
Sen proje yapıyorum diye Çınarcık denizine İstanbul'un inşaat pisliğinin dökülmesine göz yumdun, ben engelledim.
Sen Karpuzdere de 1500m2 çocuk parkını vermeye kalktın, ben engelledim.
Sen bu halka hep yanlış bilgi verdin, ben ise doğru bilgiyi verip gerçekleri ortaya çıkarttım.
Daha neler neler...
Ama ben bunları halkın istek ve talebiyle ve halka sırtımı dayadığım için yaptım, bunlar senin zoruna gidiyor ama yapacak bir şey yok.
Başkan size defalarca her görüşmemizde,"İyi şeyler yaptığın sürece yanındayım" dedim.
Sen ne yaptın peki?
Dolgucuları üzerime saldın. Adamlara, "Hakan Korkmaz hakkımdaki haberleri kaldırmazsa sizle proje yapmayacağım ve sözleşmeyi feshedeceğim" dedin.
Adamlar kapıma geldi. "Biz bu projeye hayatımızı koyduk. Ya bu haberleri kaldır ya da seni öldüreceğiz, çünkü başka şansımız yok" dediler.
Ben tehditlerden korktuğum için değil, sırf Çınarcık'ın menfaatine olan dolgu projesi devam etsin diye bazı haberleri kaldırdım.
"Hepsini kaldır" talebini reddettim.
"Abi bize yol ver" diyenlere de,"Kurallara uygun yapmak şartıyla yanınızdayım" dedim ve projenin önündeki bazı engelleri yazdım, çizdim kaldırdım.
Uğraştım ama bir baktım ki tekrar pislik dökmeye çalışıyorlar.
Hemen "bu proje hibe olarak kurallara uygun bir şekilde yapılamaz" diye bir yazı yazdım.
Bu yazıyla ipler koptu.
Tıpkı CHP Düzce İl Başkanına saldırdıkları gibi İsa Üçüncüoğlu ve adamları bana sokak ortasında pusu kurup saldırdılar.
Bu saldırıyı azmettiren kişi, bu adamları hakkındaki haberleri kaldırmam için üzerime salan kişidir diye düşünmemek elde değil.
Ne oldu peki vaz mı geçtim ben, bana saldırı oldu diye? Hayır! Yine yayınlara devam ettim ve durdurdum projeyi ve Çınarcık denizine İstanbul'un inşaat pisliği dökülmesine engel oldum.
Başkan, sen bu yolu seçtin ve 2.5 senede siyasi mevta oldun.
Sana adeta altın tepside sunulan mühürün kıymetini bilemedin. Şimdi keder ve üzüntü içindesin, dava dilekçesinde öyle yazmışsın.
Başkan, Çınarcık'ta siyasi rakiplerin olmadığı, sözde rakiplerinin de aslında senin iş birlikçin oldukları için, beni siyasi rakibin zannediyorsun.
Oysa ki ben sadece seni, yaptığın icraatlarından dolayı eleştiriyorum ve buna devam edeceğim.
Benden delikli 5 kuruş bile alamayacağını sende biliyorsun.
Anca, sürekli yanlış bilgilerle yanında kalan ve her geçen gün sayıları azalan kimseleri,"Hakan'a dava açtım" diye bir müddet daha oyalarsın.
Bak bunu bile sen değil, ben duyuruyorum halka dikkat et!
Senin de, benim de ne yaptığımı bu halk gördü ve biliyor.
Bizim işimiz sana şakşakcılık yapmak değil, gerçekleri yazıp halkı olup bitenden haberdar etmektir.
Kimden her hafta belediyenin parasıyla, halkın parasıyla gazete satın alıyorsan, anca onlar senin hatalarını görmez ve şakşakcılığını yapar.
O yüzden beni yıldıramaz, susturamazsın!
Kaldı ki ben gücümü, senin gibi cemaatin desteğiyle eline geçirdiğin o mühürden de değil, halktan alıyorum, bunu o kafana iyice sok."
