YTSO Başkanı Becan: Güllük gülistanlık değiliz ama Allah'a şükür sürünmüyoruz
Ekonomideki tabloyu Revizyongazetesi.com’a değerlendiren Yalova Ticaret ve Sanayi Odası (YTSO) Başkanı Tahsin Becan,"Şuan da tabii ki çok güllük gülistanlık değiliz ama Allah’a şükür sürünmüyoruz." dedi. Becan,"Yaşanan durumu ekonomik kriz diye de adlandırmamak lazım, tüm dünyanın Türkiye’ye bir baskısı var. Bu baskıya dayanmak kolay değil. Onlarla mücadele ediyoruz. Bu kriz değil başka bir şey. Dünyanın ekonomik baskısıyla uğraşıyorsunuz ve karşınızda güçlü ülkeler var. Gene de Türkiye eski Türkiye değil." dedi.

YTSO Başkanı Tahsin Becan, Revizyongazetesi.com Genel Yayın Yönetmeni Hakan Korkmaz’ın sorularını yanıtladı.

Becan şöyle konuştu:

Türkiye’de ne oluyorsa Yalova’da da o oluyor. Ankara’dan öteye baktığımız zaman Yalova yine şanslı bölgelerden biri. Niye öyle diyorum? Biliyorsunuz bir arap turizmimiz var. Şimdi bu krize rağmen evet kurdan dolayı sıkıntı yaşayan iş yerleri var ama inşaat sektöründen bahsedeceğim, bu krizden önce örnek 300 bin dolara daireyi alıyorsa bugün 250 bin dolara alıyor. Tapu da geçen ay 30 kişiye satış olmuş bu ay 150 kişiye, yani şu anda ortadoğu-arap dünyasının alışı da hızlandı. Maalesef onlar tabi karlı bu anlamda bir ticari döngü var mı var. İşler kitlenmiş değil. Moral bozmamak lazım. Eskiden 100 lira kazanıyorsak şimdi diyeceğiz ki; 70 lira, 60 lira kazanıyoruz, 60 liraya göre yaşayacağız. Daha çok çalışacağız, bu savaşı hep beraber verip kazanacağız.

Tabi yaşanan durumu ekonomik kriz diye de adlandırmamak lazım, tüm dünyanın Türkiye’ye bir baskısı var. Bu baskıya dayanmak kolay değil. Onlarla mücadele ediyoruz. Bu kriz değil başka bir şey. Dünyanın ekonomik baskısıyla uğraşıyorsunuz ve karşınızda güçlü ülkeler var. Gene de Türkiye eski Türkiye değil. Hatırlayın 2000 krizi belki bu şekilde olsa daha kötü duruma düşerdik. Şuan da tabii ki çok güllük gülistanlık değiliz ama Allah’a şükür sürünmüyoruz. Hep beraber dediğim gibi mücadele verip bu açığı kapatacağız.

Ama 1 yılda, ama 5 yılda...çok çalışacağız yapacak başka bir şey yok.

ÜRETİME DÖNMEK LAZIM

Üretime yönelik yatırımlara dönmek lazım. Şuan hükümetimizinde çalışması bu yönde. Bugüne kadar yapılanlar hep tüketime yönelik şeylerdi...Bundan sonra biraz üretime dönük yapıp bizim ihracatı arttırmamız lazım. Bu yüksek döviz kuruna rağmen başka çaremiz yok.

Bu tip krizlerde kabuğuna çekilip 5 işçi çalıştırıyorsak 3’ünü çıkaralım 2 işçi kalalım genelde yapılan şeylerdir bunlar tabi çok yanlış bir şey. Onun tersine nereden daha fazla kazanabilirim 5 saat çalışıyorsa 10 saat çalışmayı yeğlemek lazım. Bulunduğunuz işletmeninde fuzuli bir gideri varsa bunları kısmak lazım eleman çıkarmak yerine. İşletmeyi büyütmenin yollarına gitmek lazım. Güç yetiyorsa bir iş değil de başka bir sektörde b planı da olmasında fayda var çünkü zaman zaman bu krizlerde A sektörü duruyor ama bir bakıyorsunuz B sektörü devam ediyor. Hiç olmazsa o onu destekler. Tabii güç varsa bu yapılabilir. Moral bozmadan çalışmak lazım. Bu ilk kriz değil daha önce de olmuştu. Hep beraber çalışıp kapatacağız. Burada en önemli şey moral ve motivasyondur. Eğer bizler işveren olarak kendimiz moralimizi bozarsak çalışanlarımızdan hiç fayda beklemeyelim.

FUZULİ BORÇLANMANIN BİR ALEMİ YOK

Hibe ve destek kredilerine talep var. Gelenlerin çoğunu da bundan faydalandırdık. Yine bir nefes kredisi var başlamak üzere...Tabii bu kredileri veriyoruz, üyelerimiz bunları kullanıyorlar ama doğal olarakta borçlanıyorlar. Bunun hesabını iyi yapmaları lazım. Bu kredileri alırkende ödeyecek güçleri varsa girsinler yoksa fuzuli borçlanmanın bir alemi yok.

Bu tür krizlerde Devletin destekleri var ayrıca bazen marka, kosgeb’in hibe destekleri oluyor ama bunlar ayağı yere basan projeler, özellikle bu ara Devletin verdiği teknolojisi yüksek katma değeri yüksek ürünlere hibe krediler veriliyor ama iyi projeler yapmak lazım. Hep söylüyoruz, takip ederlerse destek var, yok değil.

YERLİ OTOMOBİL

Yerli otomobil projesi’ni Yalova’mızda yapmak için uğraşıyoruz, umutsuz değiliz. Yalova en şanslı illerden biri. Niye söylüyorum? Çünkü biliyorsunuz bu eskihisar’daki araba vapurunun yanına roro gümrük şeyi kuruldu. Artı Yalova’da üretilen, yurtdışına ihraç edilmek üzere üretilen bir mal varsa 5 dakika sonra gümrükte olabiliyorsunuz yani lojistik masrafınız sıfır. Orada da bizim devam eden OSB çalışmalarımız var hatta o roro firması geldiği için kendileri de buraya gelme hazırlığı içindeler. Şimdi baktığımız zaman yerli otomotiv üretiminin tamamını veya bir kısmını veya herhangi bir parçasını buraya aldığımız zaman bir kere lojistik anlamında masrafı sıfır. Birde o zaman ki Sanayi Bakanımızla görüşmemizde “kesinlikle Marmara Bölgesinde bir yerde olacak” dendi.

Marmara bölgesine baktığınız zaman gümrükleme anlamında denize yakınlığı anlamında artı İstanbul, Kocaeli, Bursa üçgeninin en yakın noktasındayız şimdi bu çevre yolundan köprüden sonra 15 dakikada her yerdesin.

O açıdan baktığımız zaman bir kere konum olarak Yalova çok çok iddialı. Olur diye uğraşıyoruz, inşallah olursa Yalova bir Yalova olur. Tabii bir tek bizim söylememizle olmuyor. Burada siyasilere, belediye başkanlarına, Yalova’yı ilgilendiren herkese iş düşüyor. Her platformda da anlatıyoruz. Hatta Bakanın bize söylediği “Durmadan anlatın. Peşine düşün çünkü bunu anlatmazsanız unutulur.”

Yerli otomotivin neredekurulacağının kararı 1 yıl sonra verilecekmiş şuan tamamen ön araştırması yapılıyor. Karar bir sene sonra verilecek.

BİRLİK VE BERABERLİK

Yalova’nın en önemli sorunu, bir kere Yalova birlik olmayı becermesi lazım özellikle siyasiler söz konusu Yalova olduğunda birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliler. Biz bunun çok savaşını veriyoruz. Siyaseti bir tarafa koyup bütün partiler, yerel yönetimler, ne yapılacak? Yerli otomotiv fabrikası...ne yapılacak? Üniversite...bunlara birleşmek lazım ama Yalova’da zorlanıyoruz o konuda herkes siyasi veya başka nedenlerle birbirini köstekleme peşinde. Bundan kurtulması lazım Yalova’nın.

YALOVA TURİZM VE EĞİTİMDE BÜYÜMELİ

Yalova ufak butik bir şehir. Hep şunu söylüyorum İstanbul’dan köprüden sonra baktığınızda burası da üçüncü bir yaka. Adı Yalova yakası. Yani İstanbul’un dibindeyiz ve buranın çok daha ilerde olması lazım. Ama hepinizin bildiği gibi Yalova’nın % 70’i tarım-orman arazisi. %30’una siz imar açacaksınız konut yapacaksınız, sanayi yapacaksınız hepsi orada.

Onun için çok sanayi de bile büyüyecek halimiz yok. Yalova turizm ve eğitimde büyümeli bunu hep söylüyorum. Bir tane de özel üniversite kurulsa...Bakın Eskişehir...yetiyor Eskişehir’e üniversite. Yalova’da iki üniversite olsa Yalova’ya yetecek zaten bugün sahile inin çoğu öğrenciler ekonomiyi ayakta tutuyor birde arap turizmi var. Yani Yalova isterse çok daha iyi yerlere gelir.

Her türlü sorunda, krizde, orda, burda siyaset gözetmeksizin Yalova’ya sahip çıkmak lazım, sahip çıkmak zorundayız. Ben bunu hep söylüyorum ve o kafada biriyim. Bugün hangi parti olursa olsun Yalova için yapılacak bir şeye biz Yalova Ticaret Odası olarak hep destek olduk, destekledik. Oda olarak kimseyle bir sıkıntımız yok.

YENİ YER

Burayı belediyeye verdik biliyorsunuz bunun karşılığı belediye bize 3 dönüm yer verdi ve yeni binamız yapılıyor. Kabası ve dış cephesi bitti. İçindeki bölmeleri ıvırı zıvırı kaldı onu da ihale aşamasındaydık sonra ihaleden vazgeçip kendimiz ticaret odası olarak yapalım ki biraz daha ucuza mal edelim düşüncesi oldu. Biraz para sıkıntımız var inşallah bir iki destek bularak tamamlayacağız. 2019’un ilk yarısında bitirmeyi planladık. Nisan-Mayıs gibi bir daha ki yaza girmeden her halde orada oluruz.

SİYASETE YEŞİL IŞIK

Şuan siyasete girme gibi bir düşüncem yok. Ama zaman ne gösterir bilinmez tabi. Siyaseti çok seven bir yapım yok ama bilmiyorum. Ben sadece ticaretle uğraştığım için 40 senedir de şirket sahibi olduğum için buraya bir vefa borcumuz var, Yalova’ya bir şey katabilir miyiz diye buradayım.



 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.