Çınarcık eski belediye başkanı CHP’li Avni Kurt, yaptığı yazılı basın açıklamasında Çınaraltı Çay Bahçesi üzerinden iktidara ve Çınarcık Belediye Başkanı Numan Soyer’e yüklendi.
Avni Kurt açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“Dünyanın hangi şehrine giderseniz gidin, orada, şehirle özdeşleşmiş sembol mekanlar görürsünüz. Şehrin idarecileri umumiyetle bu mekanları (doğal haliyle)muhafaza ederler. Hatta bu mekanların tahrip edilmemesi ve uzun yıllar mevcudiyetini sürdürebilmesi için tedbirler ve kararlar dahi alırlar.
Lakin Çınarcık’ta bugünlerde tam aksi bir fotoğraf ile karşı karşıyayız. Çınarcık’ın sembol mekanlarından biri olan ‘Tarihi Çınaraltı’, bambaşka bir yapıya kavuşturuluyor. Gözlerimizin önünde; tabiiliğini yitirmiş, estetizmden uzak bir çay bahçesi, başka bir deyişle, ‘betonarme, kaba saba’ bir yapı inşa ediliyor.
Halbuki yerlisiyle/yazlıkçısıyla Çınarcık’ımızın insanları bu mekanı, çınar ağaçlarının altında oturup oranın havasını teneffüs etmek için, yani o doğal güzelliği hasebiyle yeğ tutarlardı, rağbet gösterirlerdi. O ağaçların altında oturup çaylarını keyifle yudumlarlardı. Şimdi ise o yüzlerce yıllık ağaçlar, beton yığınlarının gölgesinde, zarar görmeye açık hale getirildi.
Etrafı tuğlalarla örülmüş olan yeni yapı, ‘betonlaşma heveskârı’ bir mantığın, daha açık konuşmak gerekirse, tipik bir AKP mantığının anıtıdır aslında. Türkiye’nin birçok vilayetinde ve kazasında da, bu ‘doğallık’ karşıtı mantığın izleriyle karşılaşmak mümkün.
İşin ‘itiraz gerektiren’ bir diğer tarafı; bu mekanın, imar planına aykırı bir şekilde inşa edilmesidir. Söz konusu mekanın imar planına baktığınızda, mekanın ‘açık çay bahçesi’ olması gerektiğini yani kapatılamayacağını görürsünüz. Şayet Çınaraltı ile ilgili tadilata başvurulmak isteniyorsa, evvela Çınaraltı’nın imar planında değişiklik yapılmalıdır. Bu plan değişikliğinin de, Çınarcık halkının iradesinin tecelligahı olan Belediye Meclisi’nde oylanması, kabul edilmesi gerekir. Bu noktanın tartışmaya mahal hiçbir yönü bulunmamaktadır.
Ezcümle şunu söylüyorum: Yapılan işlem, mekanın doğallığını yer ile yeksan ettiği gibi, imar mevzuatı açısından da kusur teşkil etmektedir.
“Çınarcık Belediyesi’ni nasıl bir zihniyet yönetiyor?” sorusunun en aktüel cevabı, Çınaraltı’dır…
Aslında o tuğlalar, sadece bir mekanın inşasında kullanılan tuğlalar değil, aynı zamanda, “Ben yaparım, imar planı falan tanımam, kimseye de hesap vermem” diyen iktidar gururunun tuğlalarıdır.
Tuğlayı yıkmak kolaydır, lakin iktidar gururunun akıntısından kurtulmak zordur. O akıntıya kapıldığınız vakit, zor iflah olursunuz. Yakın mazide bunun örnekleri mevcuttur…
Beri taraftan, sormaya lüzum duyduğumuz bir soru var: “Belediye şirketine devredildiğini bildiğimiz, aşağı yukarı bir yıldır faaliyet göstermeyen Çınaraltı Çay Bahçesi’nin, bu bir yıllık süre zarfında elde edemediği gelirin (zararın) müsebbibi kimdir? Hangi akla hizmettir ki; böyle çirkin bir yapı için, halihazırda ‘kaygı verici’ bir boyutta ekonomik sıkıntı yaşayan Çınarcık Belediyesi’nin kasasından para harcanmaktadır?
Çınarcık’ta muazzam bir ihtiyaç var, buna katılırım. Ama bu ihtiyaç, betondan bir ‘Çınaraltı Çay Bahçesi’ değildir. Bugün Çınarcık’ın, hizmet edebilme vasfı olan, çarkları işleyen, planlı programlı hareket eden, düsturlara uyan bir belediyeye; en basitinden çöpünü toplayabilen, çöp yığınlarıyla taşan konteyner manzaralarını mesele eden bir yönetime ve akla ihtiyacı vardır.
Belediye, hizmet fonksiyonunu yerine getiremediği gibi borçlandıkça da borçlanıyor. Banka önlerinde kredi kuyruğuna girmek dışında, yapılan bir iş yok.
Cafcaflı projelerle 500 kişiye ekmek kapısı açacaklardı; gelin görün ki, hepi topu 5 kişiyi istihdam edebildiler; bunların ikisi de başkanla hısım...
Vatandaşına ücretsiz şehir içi ulaşım hizmeti veren ‘halkçı’ belediye gitti; yerine, vatandaşına şehir içi ulaşım hizmeti veremeyen, onları (3 TL) minibüs kullanmaya mecbur bırakan; bir diğer yönüyle, minibüslerin gayrihukuki bir şekilde şehir içinde çalışmasına göz yuman ‘evlere şenlik’ bir belediye geldi.
Mamafih, kurum içinde kayda değer ölçüde ‘ehliyet’ ve ‘liyakat’ meselesi var… Otoritesizlik, intizamsızlık, gayriciddilik, başıboşluk, kuruma egemen olmuş durumda… Bütün bunları, çözülmesi gereken ciddi meseleler olarak görmek lazım.
Lakin rahmetli Süleyman Demirel’in de bir sözü var: “Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz.” Sanırım yöneticilerimiz de bu noktadalar…
Herkesin bilmesini isterim ki; Çınarcık’ı 5 yıl yönetmiş, yeniden yönetmeye de aday, kentine sevdalı, duyarlı bir vatandaş olarak; bu kentin çıkarını gözetmek, bu kentte yaşayan her ferdin hakkını müdafaa etmek ve doğrulara ışık tutmak gibi temel bir sorumluluğu yerine getirmeyi kararlılıkla ve halisane duygularla sürdüreceğim.
Saygılarımla.”
Not: Çınarcık eski belediye başkanı Avni Kurt’un gazetemize yolladığı basın açıklaması üzerine gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Hakan Korkmaz, Çınarcık Belediye Başkanı Numan Soyer’e, Avni Kurt’un kendisini ve partisini hedef alan açıklamalarına cevap verip vermeyeceğini sordu ve cevap hakkını kullanmak istemesi halinde aynı açıklamanın içinde kendisinin ifadelerine de yer vermek istediğini bildirdi. Başkan Numan Soyer cevap hakkını kullanmak istemedi.
