Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt’tan yaklaşan yerel seçimler öncesi çok önemli açıklamalar geldi. Dün Karpuzdere Mahallesi’nde halka seslenen ve Revizyon Gazetesi’ne de özel açıklamalarda bulunan Başkan Avni Kurt, Ak Parti döneminde bedelinin altında satıldığı iddiasıyla davalık olan arsa satışlarıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmaması için tehdit edildiğini söyledi. Başkan Kurt, kendisiyle ilgili iddialarda bulunan Ak Parti adayı Numan Soyer’e de çok sert yüklendi.
İşte Avni Kurt’un açıklamaları;
Selam olsun Çınarcık’ın güzel insanlarına...
Ben sadece sizlerin ‘belediye başkanı’ olarak seçip Çınarcık’ı 5 yıl yönetme salahiyeti verdiği bir insan değilim.
Ben aynı zamanda bu kentin annelerinin, babalarının evladıyım. Bu kentin gençlerinin abisiyim ben, bu kentin çocuklarının amcasıyım..
Bu beş yılda sıkılmadık el, öpülmedik anne eli, okşanmadık çocuk yüzü bırakmadık.
Yüzümüz hep güldü bizim. Somurtmadık, birilerinin dediği gibi “kalp kıran” olmadık, kimseyi incitmedik.
Hacı Bektaş-ı Veli’nin şu sözünü benimsedik: “İncinsen de incitme.”
‘Birileri’ gibi, insanların ekmeğiyle oynamak gibi bir merhametsizlik sergilemedik. İnsanların ahını almadık. Bilakis insanların duasını aldık, sevgisini kazandık, insanların yüzünü güldürdük.
Hep aynı yerde durduk. Dürüstlükten, alçakgönüllülükten, iyilikten, dostluktan, sevgiden şaşmadık.
55 insanın ekmeğiyle oynayan, 55 insanın ahını alanın ‘kardeşi’, çıkmış şahsımı “yalan söylemekle, halkı küçümsemek, tehdit etmek, tepeden bakmak, kibir ve ego yapmak” ile itham ediyor. Yalnız ne gülünç ki, beni itham ederken bile seçmenlerinin yüzüne değil, kağıda bakıyor. İtham etmeyi bile doğaçlama olarak yapamayan, kendisine verilen kağıtta yazan tümceleri, bir kompozisyon yarışmasına katılan öğrenci gibi okumak dışında bir becerisini henüz göremediğimiz bir belediye başkanı adayı stajyerini çok ciddiye almalı mıyım, tereddüt içerisindeyim.
İyi bir “metin okuyucusu” olabilir bu arkadaşımız ama, teessür ederek söylüyorum, dürüst ve ahlaklı bir belediye başkan adayı değil.
Çınarcık’a hiçbir hizmet yapmadığımı söylüyor. Dürüst insan bu lafı eder mi? İçinde bir bulgur tanesi kadar dahi mi vicdan yok senin? El insaf, el insaf...
Bir insan bu kadar mı yaşadığı kentte olup bitenlerden bihaber olur?
Biz, Taşliman’dan Karpuzdere’ye Çamlık’tan Harmanlar’a ve Hasanbaba’ya kadar Çınarcık’ın dört bir yanını hizmetle tanıştırdık.
Çınarcık’ı hizmet belediyeciliği telakkisi ile beş yıl yönettik.
200 bin metrekareye yakın kilitli parke taşını kim yaptı?
İlçenin yüzde 80 ana arterlerinde asfaltlama çalışmasını kim yaptı?
İlçenin birçok noktasında kaldırım çalışması, 15 km kanalizasyon ve 6 km aydınlatma yapan kim?
Evsel bağlantılarını da tamamlamak suretiyle 100 kilometreye yakın su hattını ve Hasanbaba’ya su deposunu kim yaptı?
Belediyenin 30 olan araç sayısını 60’ın üzerine çıkaran kim?
Çınarcık’ı çöp dağlarından kurtarıp çöpünden enerji üretir noktaya taşıyan kim?
Karpuzdere neydi ne oldu? Çamlık, Yosun Sokak neydi ne oldu? Hasanbaba yolu neydi ne oldu? Taşliman neydi ne oldu? El insaf, el insaf...
Bu kente hiçbir şey yapmamış bir insana, “Yılın En Başarılı Belediye Başkanı” ve “Yılın Yerel Yöneticisi” ödülleri verilir mi hiç?
Soyer şahsıma yönelik olarak “belediyenin borçlarını ödemedin, yalan söylüyorsun” diyor. Çınarcık Belediyesi’nin şu an itibariyle toplam 75 milyonun üzerinde borcunun olduğunu iddia ediyor. Bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Borçlarımız daha evvel de belirttiğimiz gibi, 58.563.887,00 TL’dir. Lütfen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım.
Çınarcık Belediyesi’nin SGK’ya olan borcunun 40 Milyon TL’nin üzerinde olduğunu söylüyor. Bu bilgi de yanlıştır. Belediyemizin bugün itibariyle SGK’ya olan borcu 28.314.893,00 TL’dir. Görev yaptığımız süre zarfında (2014-2019) SGK’ya 6.599.443,00 TL ödedik. Şayet hiç ödeme yapmasaydık, şu an bu kuruma 34.914.336,00 TL borcumuz olacaktı.
Görevi devraldığımızda İller Bankası’na olan borç, 14.382.408,00 TL iken bugünkü borç 15. 365.664, 00 TL’dir. Yalnız 2014-2019 yılları arasında İller Bankası’na 9.516.637.00 TL ödeme yapılmıştır. Taksitlerin ödenmediğini ifade ediyor. Maalesef bu bilgi de yanlıştır. Taksitler düzenli şekilde ödeniyor, bilgisi yok.
Soyer, Çınarcık Belediyesi olarak Deniz Bank’tan çektiğimiz kredinin masraf ve faiz dahil yaklaşık 1 Milyon TL olduğunu iddia ediyor. Bu bilgi de diğerleri gibi yanlıştır. Çekilen kredinin masraf ve faiz değil toplam tutarı, 486.216,87 TL’dir.
Pişkinliğin de, cahilliğin de, yalancılığın da bir hududu olmalı.
“Çınarcık Belediyesi’nin ilk defa bizim dönemimizde ödül aldığını” söylemiştim, Soyer bunun doğru olmadığını söylüyor. Oysa ki benim söylediğim doğrudur. Çınarcık Belediyesi, evet daha evvel bir defa Altın Karınca’da ikincilik ödülü aldı fakat bu ödül, Teşvikiye, Kocadere ve Çınarcık Belediye’lerinin ortağı olduğu Mavi Deniz Atık Su Arıtma Birliği’nin hazırladığı (katılımcısının Çınarcık Belediyesi olduğu) bir projeye verilmişti. Bizim dönemimizde ise Çınarcık Belediyesi Altın Karınca’da dört ödül kazanmıştır ve bu ödüller tamamıyla Çınarcık Belediyesi tarafından hazırlanmış projelere verilmiştir.
Ben, beni bu göreve getiren halka nasıl tepeden bakarım? Haddime mi? Allah’ınızı severseniz söyleyin, ben belediye başkanı Avni Kurt olarak kimi tehdit etmişim, kime baskı yapmışım? Kimseyi tehdit etmedim ama edildim. Belediyenin bizden önceki yönetim dönemindeki arsa satışları ile ilgili gerçeklerin gün yüzüne çıkartılmaması yönünde bir tehdide maruz kaldım. Ama yılmadım, yılmadık. Halkımıza verdiğimiz sözü tuttuk.
Yüce Allah’ın yarattığı kullarız hepimiz, bir kulun bir diğerini küçümsemesi kabul edilebilir mi? Ben kimi küçümsemişim söyleyin?
Bir belediye başkanına en çok yaraşan iki şey, dürüstlük ve alçakgönüllülüktür.
Ben hep dürüst ve alçakgönüllü oldum, bu şekilde yaşamımı ve görevimi sürdürmeye devam edeceğim.
Daima “belediye halkındır” dedim. O oturduğum makam Çınarcık’ın insanlarınındır... Bizler bu makamlarda gelip geçiciyiz. Bugün varız, yarın yokuz. Çınarcık’ın insanları 2014 yerel seçimlerinde beni bu göreve layık gördü, ben de bu görevi layık olduğu şekilde icra etmeye çalıştım.
Yüce Allah şahittir ki, cebime bir kuruş haram para girmedi.
Yüce Allah şahittir ki, Çınarcık’ın insanlarının hakkını gasp etmedim.
Pulitzer ödüllü Harper Lee’nin “Bülbülü öldürmek” adlı bir romanı var. Romanda şöyle diyor: “Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.”
Yüce Allah’a binlerce kez şükürler olsun ki, aynanın karşısına geçip kendi yüzüme bakabiliyorum. Vicdanım çok ferah, gece başımı yastığa koyduğumda huzurlu bir şekilde uyuyabiliyorum. Sizlerin yüzüne de rahatlıkla bakabiliyorum.
Peki ya 55 insanın ekmeğiyle oynayanlar, en başta o 55 insanın yüzüne bakabiliyor mu?
Yaşadıkları kentte olup bitenlerden oldukça habersiz oldukları çok açık. Vaat ettikleri projelerin bir kısmı da bunu ortaya koyuyor.
“Üniversitenin ulaştırma mühendisliği bölümü ile ulaşım master planı hazırlayacağız” diyorlar, biz bunu yaptık. Haberleri yok.
“Sokak hayvanlarının barınma koşullarını iyileştireceğiz” diyorlar. Yahu bizim Veterinerlik ve Barınak Hizmetleri Birimi’miz Altın Karınca’da birincilik ödülü aldı. Haberleri yok.
“Ay Deresi’ni ıslah edeceğiz” diyorlar, bunun ihalesinin yapıldığından ve Devlet Su İşleri tarafından projenin gerçekleştirilmediğinden haberleri yok.
“Çocuk parklarını aydınlatacağız” diyorlar. Bizim bütün parklarımız aydınlık zaten, haberleri yok.
“İhtiyaç sahibi aileler için ücretsiz sünnet şöleni gerçekleştireceğiz” diyorlar. Biz bunu zaten her yıl yapıyoruz. Haberleri yok.
“Su faturalarında indirim sağlayacağız” diyorlar. Peki bu civarda, vatandaşa suyu en ucuz kullandıran belediye olduğumuzdan ve görev yaptığımız süre zarfında suya hiç zam yapmadığımızdan haberleri var mı acaba? Hiç sanmıyorum.
Velhasıl dünyadan haberleri yok bunların...
Zat-ı muhterem, siyasi hayatta gelebileceği en yüksek makama geldi. En azından ileriki zamanlarda torunlarına anlatacağı bir anısı oldu. Ben onun torunlarının da daha yaşanılır bir Çınarcık’ta mutlu bir şekilde yaşamaları için hizmetlerimi sürdüreceğim.
Bu arada Soyer beni “yeğenime site kurdurup anket yaptırmakla ve anketlerin rakamlarıyla oynamakla” suçluyor. Bu suçlamayı reddediyorum. Bu suçlamayı işitince aklım bir an, bir önceki seçim döneminde yapılan bir ankete gitti. Ankette ben yüzde 11 oranında görünüyordum, seçimi ise yüzde % 55 ile kazandım. Bu anketi yapan kişi, şu anda Ak Parti Çınarcık İlçe Teşkilatı Tanıtım ve Medya Başkanı’dır. Hileli anketler yapmanın yol ve yöntemlerini, şu anda partinin teşkilatında bulunan bu kişiden öğrenmelisin Soyer.
Ayrıca “Öyle birkaç yüz değil tarihi bir fark olacak” diyen Soyer’e, öncelikle bir önceki AKP’li belediye başkanına gidip “tarihi fark yemenin” nasıl bir duygu olduğunu öğrenmesini tavsiye ediyorum.
Bu memlekete dürüst ve ahlaklı siyasetçiler gerekli. Doğruları konuşmaktan kaçınan, ağzından çıkanı kulağı duymayan ‘niteliksiz’ siyasetçiler değil...
Bugün Çınarcık’ımızda her şey dört dörtlük mü? Çınarcık dört başı mamur bir kent mi? Elbette değil…Elbette eksikler vardır.
Dünyanın hiçbir kenti kusursuz değildir.
“Melekler şehri” Los Angeles’in Venice ilçesine gidin ya da ne bileyim Londra’nın Westminster ilçesine gidin, eminim oralarda da bir takım eksiklerlekarşılaşacaksınızdır.
Lakin Çınarcık doğru yoldadır ve gittikçe gelişmektedir.
Ey Çınarcık’ın güzel insanları! Size sesleniyorum! Kardeşiniz, abiniz, evladınız Avni Kurt olarak size sesleniyorum! 31 Mart’ta vereceğiniz her karar başımın gözümün üstünedir. Sizler hangi tercihte bulunursanız bulunun, o tercih en doğru tercihtir. Zira benim nazarımda, en doğrusunu bilen halktır ve halkın verdiği karar karşısında boynum kıldan incedir. Ben sizi seviyorum, sevmeye de devam edeceğim. İçtenlikle...
http://www.revizyongazetesi.com/yeni/2017/12/15/suleyman-soylu-sorusturma-izni-verdi/
İşte Avni Kurt’un açıklamaları;
Selam olsun Çınarcık’ın güzel insanlarına...
Ben sadece sizlerin ‘belediye başkanı’ olarak seçip Çınarcık’ı 5 yıl yönetme salahiyeti verdiği bir insan değilim.
Ben aynı zamanda bu kentin annelerinin, babalarının evladıyım. Bu kentin gençlerinin abisiyim ben, bu kentin çocuklarının amcasıyım..
Bu beş yılda sıkılmadık el, öpülmedik anne eli, okşanmadık çocuk yüzü bırakmadık.
Yüzümüz hep güldü bizim. Somurtmadık, birilerinin dediği gibi “kalp kıran” olmadık, kimseyi incitmedik.
Hacı Bektaş-ı Veli’nin şu sözünü benimsedik: “İncinsen de incitme.”
‘Birileri’ gibi, insanların ekmeğiyle oynamak gibi bir merhametsizlik sergilemedik. İnsanların ahını almadık. Bilakis insanların duasını aldık, sevgisini kazandık, insanların yüzünü güldürdük.
Hep aynı yerde durduk. Dürüstlükten, alçakgönüllülükten, iyilikten, dostluktan, sevgiden şaşmadık.
55 insanın ekmeğiyle oynayan, 55 insanın ahını alanın ‘kardeşi’, çıkmış şahsımı “yalan söylemekle, halkı küçümsemek, tehdit etmek, tepeden bakmak, kibir ve ego yapmak” ile itham ediyor. Yalnız ne gülünç ki, beni itham ederken bile seçmenlerinin yüzüne değil, kağıda bakıyor. İtham etmeyi bile doğaçlama olarak yapamayan, kendisine verilen kağıtta yazan tümceleri, bir kompozisyon yarışmasına katılan öğrenci gibi okumak dışında bir becerisini henüz göremediğimiz bir belediye başkanı adayı stajyerini çok ciddiye almalı mıyım, tereddüt içerisindeyim.
İyi bir “metin okuyucusu” olabilir bu arkadaşımız ama, teessür ederek söylüyorum, dürüst ve ahlaklı bir belediye başkan adayı değil.
Çınarcık’a hiçbir hizmet yapmadığımı söylüyor. Dürüst insan bu lafı eder mi? İçinde bir bulgur tanesi kadar dahi mi vicdan yok senin? El insaf, el insaf...
Bir insan bu kadar mı yaşadığı kentte olup bitenlerden bihaber olur?
Biz, Taşliman’dan Karpuzdere’ye Çamlık’tan Harmanlar’a ve Hasanbaba’ya kadar Çınarcık’ın dört bir yanını hizmetle tanıştırdık.
Çınarcık’ı hizmet belediyeciliği telakkisi ile beş yıl yönettik.
200 bin metrekareye yakın kilitli parke taşını kim yaptı?
İlçenin yüzde 80 ana arterlerinde asfaltlama çalışmasını kim yaptı?
İlçenin birçok noktasında kaldırım çalışması, 15 km kanalizasyon ve 6 km aydınlatma yapan kim?
Evsel bağlantılarını da tamamlamak suretiyle 100 kilometreye yakın su hattını ve Hasanbaba’ya su deposunu kim yaptı?
Belediyenin 30 olan araç sayısını 60’ın üzerine çıkaran kim?
Çınarcık’ı çöp dağlarından kurtarıp çöpünden enerji üretir noktaya taşıyan kim?
Karpuzdere neydi ne oldu? Çamlık, Yosun Sokak neydi ne oldu? Hasanbaba yolu neydi ne oldu? Taşliman neydi ne oldu? El insaf, el insaf...
Bu kente hiçbir şey yapmamış bir insana, “Yılın En Başarılı Belediye Başkanı” ve “Yılın Yerel Yöneticisi” ödülleri verilir mi hiç?
Soyer şahsıma yönelik olarak “belediyenin borçlarını ödemedin, yalan söylüyorsun” diyor. Çınarcık Belediyesi’nin şu an itibariyle toplam 75 milyonun üzerinde borcunun olduğunu iddia ediyor. Bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Borçlarımız daha evvel de belirttiğimiz gibi, 58.563.887,00 TL’dir. Lütfen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım.
Çınarcık Belediyesi’nin SGK’ya olan borcunun 40 Milyon TL’nin üzerinde olduğunu söylüyor. Bu bilgi de yanlıştır. Belediyemizin bugün itibariyle SGK’ya olan borcu 28.314.893,00 TL’dir. Görev yaptığımız süre zarfında (2014-2019) SGK’ya 6.599.443,00 TL ödedik. Şayet hiç ödeme yapmasaydık, şu an bu kuruma 34.914.336,00 TL borcumuz olacaktı.
Görevi devraldığımızda İller Bankası’na olan borç, 14.382.408,00 TL iken bugünkü borç 15. 365.664, 00 TL’dir. Yalnız 2014-2019 yılları arasında İller Bankası’na 9.516.637.00 TL ödeme yapılmıştır. Taksitlerin ödenmediğini ifade ediyor. Maalesef bu bilgi de yanlıştır. Taksitler düzenli şekilde ödeniyor, bilgisi yok.
Soyer, Çınarcık Belediyesi olarak Deniz Bank’tan çektiğimiz kredinin masraf ve faiz dahil yaklaşık 1 Milyon TL olduğunu iddia ediyor. Bu bilgi de diğerleri gibi yanlıştır. Çekilen kredinin masraf ve faiz değil toplam tutarı, 486.216,87 TL’dir.
Pişkinliğin de, cahilliğin de, yalancılığın da bir hududu olmalı.
“Çınarcık Belediyesi’nin ilk defa bizim dönemimizde ödül aldığını” söylemiştim, Soyer bunun doğru olmadığını söylüyor. Oysa ki benim söylediğim doğrudur. Çınarcık Belediyesi, evet daha evvel bir defa Altın Karınca’da ikincilik ödülü aldı fakat bu ödül, Teşvikiye, Kocadere ve Çınarcık Belediye’lerinin ortağı olduğu Mavi Deniz Atık Su Arıtma Birliği’nin hazırladığı (katılımcısının Çınarcık Belediyesi olduğu) bir projeye verilmişti. Bizim dönemimizde ise Çınarcık Belediyesi Altın Karınca’da dört ödül kazanmıştır ve bu ödüller tamamıyla Çınarcık Belediyesi tarafından hazırlanmış projelere verilmiştir.
Ben, beni bu göreve getiren halka nasıl tepeden bakarım? Haddime mi? Allah’ınızı severseniz söyleyin, ben belediye başkanı Avni Kurt olarak kimi tehdit etmişim, kime baskı yapmışım? Kimseyi tehdit etmedim ama edildim. Belediyenin bizden önceki yönetim dönemindeki arsa satışları ile ilgili gerçeklerin gün yüzüne çıkartılmaması yönünde bir tehdide maruz kaldım. Ama yılmadım, yılmadık. Halkımıza verdiğimiz sözü tuttuk.
Yüce Allah’ın yarattığı kullarız hepimiz, bir kulun bir diğerini küçümsemesi kabul edilebilir mi? Ben kimi küçümsemişim söyleyin?
Bir belediye başkanına en çok yaraşan iki şey, dürüstlük ve alçakgönüllülüktür.
Ben hep dürüst ve alçakgönüllü oldum, bu şekilde yaşamımı ve görevimi sürdürmeye devam edeceğim.
Daima “belediye halkındır” dedim. O oturduğum makam Çınarcık’ın insanlarınındır... Bizler bu makamlarda gelip geçiciyiz. Bugün varız, yarın yokuz. Çınarcık’ın insanları 2014 yerel seçimlerinde beni bu göreve layık gördü, ben de bu görevi layık olduğu şekilde icra etmeye çalıştım.
Yüce Allah şahittir ki, cebime bir kuruş haram para girmedi.
Yüce Allah şahittir ki, Çınarcık’ın insanlarının hakkını gasp etmedim.
Pulitzer ödüllü Harper Lee’nin “Bülbülü öldürmek” adlı bir romanı var. Romanda şöyle diyor: “Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.”
Yüce Allah’a binlerce kez şükürler olsun ki, aynanın karşısına geçip kendi yüzüme bakabiliyorum. Vicdanım çok ferah, gece başımı yastığa koyduğumda huzurlu bir şekilde uyuyabiliyorum. Sizlerin yüzüne de rahatlıkla bakabiliyorum.
Peki ya 55 insanın ekmeğiyle oynayanlar, en başta o 55 insanın yüzüne bakabiliyor mu?
Yaşadıkları kentte olup bitenlerden oldukça habersiz oldukları çok açık. Vaat ettikleri projelerin bir kısmı da bunu ortaya koyuyor.
“Üniversitenin ulaştırma mühendisliği bölümü ile ulaşım master planı hazırlayacağız” diyorlar, biz bunu yaptık. Haberleri yok.
“Sokak hayvanlarının barınma koşullarını iyileştireceğiz” diyorlar. Yahu bizim Veterinerlik ve Barınak Hizmetleri Birimi’miz Altın Karınca’da birincilik ödülü aldı. Haberleri yok.
“Ay Deresi’ni ıslah edeceğiz” diyorlar, bunun ihalesinin yapıldığından ve Devlet Su İşleri tarafından projenin gerçekleştirilmediğinden haberleri yok.
“Çocuk parklarını aydınlatacağız” diyorlar. Bizim bütün parklarımız aydınlık zaten, haberleri yok.
“İhtiyaç sahibi aileler için ücretsiz sünnet şöleni gerçekleştireceğiz” diyorlar. Biz bunu zaten her yıl yapıyoruz. Haberleri yok.
“Su faturalarında indirim sağlayacağız” diyorlar. Peki bu civarda, vatandaşa suyu en ucuz kullandıran belediye olduğumuzdan ve görev yaptığımız süre zarfında suya hiç zam yapmadığımızdan haberleri var mı acaba? Hiç sanmıyorum.
Velhasıl dünyadan haberleri yok bunların...
Zat-ı muhterem, siyasi hayatta gelebileceği en yüksek makama geldi. En azından ileriki zamanlarda torunlarına anlatacağı bir anısı oldu. Ben onun torunlarının da daha yaşanılır bir Çınarcık’ta mutlu bir şekilde yaşamaları için hizmetlerimi sürdüreceğim.
Bu arada Soyer beni “yeğenime site kurdurup anket yaptırmakla ve anketlerin rakamlarıyla oynamakla” suçluyor. Bu suçlamayı reddediyorum. Bu suçlamayı işitince aklım bir an, bir önceki seçim döneminde yapılan bir ankete gitti. Ankette ben yüzde 11 oranında görünüyordum, seçimi ise yüzde % 55 ile kazandım. Bu anketi yapan kişi, şu anda Ak Parti Çınarcık İlçe Teşkilatı Tanıtım ve Medya Başkanı’dır. Hileli anketler yapmanın yol ve yöntemlerini, şu anda partinin teşkilatında bulunan bu kişiden öğrenmelisin Soyer.
Ayrıca “Öyle birkaç yüz değil tarihi bir fark olacak” diyen Soyer’e, öncelikle bir önceki AKP’li belediye başkanına gidip “tarihi fark yemenin” nasıl bir duygu olduğunu öğrenmesini tavsiye ediyorum.
Bu memlekete dürüst ve ahlaklı siyasetçiler gerekli. Doğruları konuşmaktan kaçınan, ağzından çıkanı kulağı duymayan ‘niteliksiz’ siyasetçiler değil...
Bugün Çınarcık’ımızda her şey dört dörtlük mü? Çınarcık dört başı mamur bir kent mi? Elbette değil…Elbette eksikler vardır.
Dünyanın hiçbir kenti kusursuz değildir.
“Melekler şehri” Los Angeles’in Venice ilçesine gidin ya da ne bileyim Londra’nın Westminster ilçesine gidin, eminim oralarda da bir takım eksiklerlekarşılaşacaksınızdır.
Lakin Çınarcık doğru yoldadır ve gittikçe gelişmektedir.
Ey Çınarcık’ın güzel insanları! Size sesleniyorum! Kardeşiniz, abiniz, evladınız Avni Kurt olarak size sesleniyorum! 31 Mart’ta vereceğiniz her karar başımın gözümün üstünedir. Sizler hangi tercihte bulunursanız bulunun, o tercih en doğru tercihtir. Zira benim nazarımda, en doğrusunu bilen halktır ve halkın verdiği karar karşısında boynum kıldan incedir. Ben sizi seviyorum, sevmeye de devam edeceğim. İçtenlikle...
http://www.revizyongazetesi.com/yeni/2017/12/15/suleyman-soylu-sorusturma-izni-verdi/
