6 sene önce yaşanan ahlak erozyonu sorununa dikkat çekmiştim ve zaman zaman bunu yapmaya da devam ediyorum.



Yine söylüyorum...

Ahlak erozyonu sorununu çözmeden bugün gündemde olanlar dahil hiçbir sorunun çözülmesi mümkün değildir çünkü sorunların kaynağı budur. Önce ahlak erozyonu sorununu çözmek lazım.

Peki bu nasıl olacak?

Aslında çok basit ama kimilerine çok zor gelen... Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyerek...

Çoğu çıkara dayalı türlü sebeplerden yanlışı eğip büküp doğruymuş gibi sunup, yanlışı savunmayı bırakarak...

Her koşulda bedeli ne olursa olsun doğruyu, hakkı savunarak...

"Doğruyu söylersem, hakkı savunursam acaba şu kişiden, şu siyasetçiden, şu makamdan, oradan buradan tepki gelir mi? Acaba işimden gücümden olur muyum? Acaba düzenim bozulur mu?" diye türlü endişe ve korkulara kapılıp kulun ne diyeceğine değilde yaradanın ne diyeceğine bakıp, doğruya doğru yanlışa yanlış diyerek, peygamber efendimizin buyurduğu üzere, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmadan, sadece ve sadece hakkı savunarak yaşanan bu ahlak erozyonundan kurtulmak mümkündür.

İşte sen çalıyorsun diye başkaları da çalıyor zannetmeyi bırakarak,

Sen işini suistimal ediyorsun diye başkalarını da bunu yapıyor zannetmeyi bırakarak,

Sen üç kuruş menfaatin için 40 takla atıp başkalarını da taklacı zannetmeyi bırakarak,

Sen ikiyüzlü sahtekarsın diye başkalarını da ikiyüzlü sahtekar zannetmeyi bırakarak,

Sen yalancısın, iftiracısın diye başkalarını da böyle zannetmeyi bırakarak,

Sen adaletsizsin diye başkalarını da adaletsiz zannetmeyi bırakarak,

Sen namussuzsun diye başkalarını da böyle zannetmeyi bırakarak,

Sen ahlaksızsın diye başkalarını da ahlaksız zannetmeyi bırakarak,

İyiliğin, dürüstlüğün, adaletin, doğrunun, hakkın peşinden koşarak bu ahlak erozyonundan dolayısıyla yol açtığı ve açacağı muhtemel diğer sorun ve felaketlerden kurtulmak mümkün olacaktır.

Unutmayın... Ahlak çökerse her şey çöker!

Hakan Korkmaz
Revizyon Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni