Seçimlere 42 gün var ve son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset dili ve üslubuna bakıyorum ve açıkçası son yerel seçimlerden bir farkı olmadığını görüyorum.  

“İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” diyerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verdiği önemi gösterip teşkilatlarını uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz?” demişti yani Ekrem İmamoğlu’na darbeci Sisi benzetmesi yapmıştı... ki benzer bir üslup ve siyaset dili Ankara seçimleri içinde kullanılmıştı hatırlayın... 

Peki sonuç ne olmuştu? 

Bu siyaset dili ve üslup işe yaramamış ve AK Parti son yerel seçimlerde hem İstanbul’u hem de Ankara’yı kaybedip ağır bir yenilgi almıştı. 

Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan’da böyle düşünüyor mu? 

Hiç sanmıyorum... Çünkü öyle olsaydı ders alınırdı diye düşünüyorum açıkçası... 

Şöyle ki; 

Sayın Erdoğan kendisine İstanbul ve Ankara’yı kaybettiren bu kutuplaştırıcı dili, rakiplerini şeytanlaştıran bu üslubu bırakmıyor ve devam etme niyetinde gibi çünkü son yerel seçimlerde hem belediye meclisleri hem de genel sonuç itibariyle tam olarak kaybettiğini düşünmüyor anladığım kadarıyla... 

Sayın Erdoğan, bu kutuplaştırıcı dili, rakiplerini şeytanlaştıran bu üslubu bırakmıyor ve devam ettirme niyetinde gözüküyor çünkü bu şekilde tabanını konsolide edip kendi bloğunu tahkim ettiğine inanıyor galiba... 

Siyaset yapmakta, iktidar olmakta ülkeye ve halka hizmet anlamında “Ben daha iyisini yaparım” hedef ve mücadelesi olduğu gerçeğinden yola çıkarak, halkı kutuplaştıran ve siyasi rakiplerini adeta şeytanlaştıran bu siyaset dili ve üslubunun hem AK Parti’ye kaybettirdiğini hem de milletimizi çok yorduğunu düşünenlerdenim ve 21 senedir ülkeyi geniş yetkilerle yönetenlerin eğer yaptıkları hizmetlere inanıyorlarsa sadece bunları anlatmasının ve bu hizmetleri ön plana çıkartarak nezaketli bir siyaset dili ve üslubunun hakim olduğu bir seçim stratejisi izlemesinin seçmene daha sempatik geleceğini düşünüyorum ama bugün artık 150 bin civarı oyu olan partilerle ve %1’lik partilerle ittifak yapma durumuna düşmesine rağmen AK Parti ve Sayın Erdoğan aynı şekilde düşünmüyor olsa gerek, bu kutuplaştırıcı ve siyasi rakiplerini adeta şeytanlaştıran dili ve üslubu devam ettirecek gibi gözüküyor. 

Bakalım seçim gününe kadar artarak devam edeceğini düşündüğüm bu kutuplaştırıcı ve siyasi rakiplerini adeta şeytanlaştıran siyaset dili ve üslubu AK Parti’ye ve Sayın Erdoğan’a kazandıracak mı yoksa kendisinin de ifade ettiği üzere aynı İstanbul’u kaybettiği gibi Türkiye’yi de kaybettirecek mi bunu 42 gün sonra göreceğiz. 

Hakan Korkmaz 

Revizyon Gazetesi 

Genel Yayın Yönetmeni