Günde 500 tane basacaksın... 100'ünü bayilere verip satılmadığı için mecburen 30 küsurunu kendin satın alacaksın ve satın alınıyormuş gibi göstereceksin...
Belediye uydurma ihalelerle soyulurken yoluna bakacaksın...
Belediyeden düzenli aldığın para dudak uçuklatır cinsten olacak...
İş mantarlayıp belediye el değiştirip nemalanman bitince başlayacaksın aklınca sallamaya!
Peki belediyede soygun var mı?
Yok.
Belediyede işler yolunda mı?
Evet.
Milletin paraları millete geri hizmet olarak dönüyor mu?
Evet.
Derdin ne senin peki?
Böyle yayın politikası olur mu?
Dün soygun varken tek laf etmeyip yolunda olacaksın, bugün soygun yokken işler yolundayken, milletin parası millete geri hizmet olarak dönerken aklınca muhalefet yapacaksın!
Allah’tan tirajında, etkinde, gücün de yok! Ya olsa?
Gelelim zurnanın zırt dediği yere...
Bu yayın politikasında kentin, milletin menfaati var mı?
Yok.
Olması da mümkün değil zaten.
Peki bu yayıncılık anlayışında ilke var mı?
Yok.
Ahlak var mı?
Yok.
İyi de bunları resmi ilanla beslemekte neyin nesi?
Hem günde 500 tane basacaksın hem milletin paraları geri millete hizmet olarak dönüyor diye rahatsız olacaksın ve bunu yayın politikanda açıkça göstereceksin ama diğer taraftan resmi ilanla beslenmeye devam edeceksin öyle mi?
Bu yanlış! Bakın açık söylüyorum. Böyle şey olmaz!
Medya milletin önüne hakikati koymak zorundadır. Medya hakikati perdeliyorsa o artık medya olmaktan çıkmıştır.
Bunları resmi ilanla beslemek yanlıştır ve bu yanlıştan derhal dönülmelidir. Bunların resmi ilanları derhal kesilmelidir!
1- Resmi ilan alan mevkutelere belli bir tiraj zorunluluğu getirilmelidir.
2- Yanlı yayın yapan, belediyede soygun varken yolunda olup sesi çıkmayan ama belediyede işler yoluna girip milletin paraları millete geri hizmet olarak döndüğünde bundan rahatsız olan bir yayın politikasıyla hakikati perdelemeye çalışanların resmi ilanları derhal kesilmelidir.
Basın İlan Kurumu’nun bu gibi yayınları mercek altına alıp gerekeni yapması elzem haline gelmiştir.
Revizyon Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni
