Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bayburt, Giresun, Niğde ve Zonguldak İl Kongresi’nde konuştu.
İsim vermeden Muharrem İnce’nin CHP’den istifasına gönderme yapan Erdoğan,”Geçmişteki hiçbir aktör bugünkü CHP kadar kötü bir görüntü sergilemedi, işte parçalanmaya başladılar.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu;
“Acaba CHP kendi hükmi şahsiyeti adına ne yapıyor, hangi projeyi üretiyor, hangi programı savunuyor diye baktığımızda karşımıza sadece koskoca bir boşluk çıkıyor.
Yine bugün nerede milletin huzuruna, toplumsal barışına kasteden bir hadise varsa arkasında muhakkak CHP ve şürekası çıkıyor. Kardeşlerim, hiçbir yol aşılamayacak kadar yüksekten geçmez.
Bunu bilesiniz. CHP'nin tek işi terazisinin kefelerine yerleştirdiği partileri dengede tutarak kurduğu kirli ittifakın bozulmasını engellemeye çalışmaktır. CHP'nin başındaki zatın bu çarpık denkleme karşı özellikle herkesi kapı dışarı ederek sergilediği diktatörlük ise tek parti devri ile yarışır seviyeye geldi.
Yıllarca bizi tek adamlıkla suçlayanların dönüp dolaşıp geldikleri yer, partilerini tek adamcağız siyasetine mahkum etmektir. Tek başarı hikayesi partisinin başına kasetle gelmek olan bir kişinin bugün CHP içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık işlerinin üstünü örtmeye çalışmasını da kendi karakterine veriyoruz.
İşte Menemen, Menemen'de neler oldu biliyorsunuz. Sonunda Menemen'de şimdi AK Parti iktidar oldu. Şimdi buradan sesleniyorum, Çarşamba günü millete sesleniş konuşmamı izlemenizi tavsiye ediyorum. Bu görüntülü millete seslenişte inşallah sizlere birçok güzellikleri orada takdim edeceğim.
En büyük üzüntümüz, içlerindeki bu çürümeyi gençlerimizi kullanarak, onların istikbalini tehlikeye atarak gözlerden saklamaya çalışmalarıdır. CHP yönetimi artık ayyuka çıkan siyasi tükenmişliklerini perdelemek için gençlerimizi kışkırtmakta, sokak siyasetine sarılmaktadır.
Ha CHP, ha HDP, hiçbir farkları yok, terör örgütlerinin beslemesi bunlar. Bu tablo bize gençlerimize daha sıkı sahip çıkmamız, onların zihinleri ile beraber gönüllerini de zenginleştirecek adımları atmamız gerektiğini gösteriyor.
Önümüzdeki dönemde önceliklerimizin başına eğitim ve kültür politikalarını koyarak milletimize bu hizmeti de vereceğiz.”
