AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Yapılan değişikliklerle, ayıplarından geniş ölçüde arındırılan 1982 Anayasası, maalesef hâlâ darbe döneminin tortularını taşıyor. Yeni ve sivil bir anayasa, bu tortulardan ebeden temizlenme, üzerimizdeki ölü toprağını tamamen atma imkânını bizlere sunacaktır. Türk siyasetinin rüştünü ispat etmesine de vesile olacak yeni anayasayı, evrensel ölçüleri yansıtan eksiksiz bir hürriyetler listesi olarak aziz milletimizin ve demokrasimizin envanterine katmakta kararlıyız. Dün itibarıyla 10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim. Ve şimdi bu hukukçu arkadaşlarımız çalışmaya başlayacaklar. Bu çalışmayla birlikte de inşallah yeni anayasa hazırlık çalışmalarını yürüteceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca demokrasiyi, yeni, sivil ve özgürlükçü anayasayla taçlandırma konusundaki hüsnüniyetlerini defalarca gösterdiklerini ancak her seferinde muhalefetin uzlaşmaz tavrıyla muhatap olduklarını belirterek, "Cumhur İttifakı olarak, inşallah bu defa Meclis'teki diğer siyasi partilerin de katkılarıyla ortak bir zeminde buluşabilmeyi ümit ediyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin adeta kangren olmuş sorunlarına çözüm üretme mücadelelerinin kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 86 milyonun tamamının huzuru, güvenliği ve sosyal barışı adına önemli adımlar attıklarını söyledi.
"Sayın Bahçeli ile ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iç cepheyi güçlendirme çağrılarıyla başlayan, Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi ve cesur çıkışıyla olgunlaşan "Terörsüz Türkiye" çalışmalarında, kritik bir eşiği daha suhuletle aştıklarını kaydederek, "Örgütün aldığı fesih ve silah bırakma kararıyla, yeni bir safhaya geçilmiş oldu. Türkiye'yi, yaklaşık yarım asırdır mücadele ettiği, nice vatan evladının hayatına mal olan büyük bir beladan kurtarmanın arifesindeyiz. Şurası bir gerçek ki, her yeni aşamayla birlikte hem ümitlerimiz hem de yükümüz artmaktadır. Öncelikle, nazaran daha hassas daha narin, provokasyona daha açık bu aşamanın da inşallah kazasız, belasız tamamlanacağına inanıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"İlk günden beri yapıcı olmaya, tüm tarafları yüreklendirmeye, 86 milyonun tamamına güven veren bir dil kullanmaya özen gösteriyoruz. DEM Parti başta olmak üzere, diğer siyasi partilerin de bu konuda oldukça sorumlu bir üslup benimsediğini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bu yapıcı siyaset tarzını son derece kıymetli buluyoruz. 'Cumhur İttifakı terörü bitireceğine, terör hiç bitmesin' diyen muhterisleri zaten muhatap almıyoruz. Bunların, 110 sene önce 'Edirne'ye Enver gireceğine, düşman girsin' diyenlerden zihniyet olarak hiçbir farkı yoktur. Bunların sayıları belki az ama etrafa yaydıkları cüruf rahatsız edicidir. Milletin acısından ikbal devşirmeye çalışanlar, unutmayın, yine kaybedecektir. Cumhur İttifakı'nın iki güçlü ve tecrübeli lideri olarak, Sayın Bahçeli ile ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşıldığında, ülkemizin özellikle ekonomi, özgürlükler ve diplomasi alanlarında büyük bir şahlanış yaşayacağını çok net görebiliyoruz."
"Türkiye'nin ufku aydınlanacak, yolu açılacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik birimleri başta olmak üzere, devletin tüm kurumlarının, kadrolarının ne yaptıklarını çok iyi bildiğini belirterek, şunları ifade etti:
"Sizlerin de şunu çok iyi bilmenizi istiyorum, Terörsüz Türkiye menziline vardığımızda, sadece bir zümre veya kesim değil, inşallah 86 milyonun tamamı kazanacak. Şehit yakınlarımız ve gazilerimizle birlikte, vatan uğruna bedel ödeyen herkes kazanacak. Terör duvarı yıkılınca inşallah, kardeşliğimiz daha da güçlenecek. Sivil siyasetin tepesinde 40 yıldır sallanan silah baskısı ortadan kalkınca, demokrasimizin sorun çözme kapasitesi daha da genişleyecek. Türkiye'nin ufku aydınlanacak, yolu açılacak. Tüm negatif söylemlere, şeamet tellallarına, güvensizlik iklimi oluşturmak için her gün yeni bir fitne kazanı kaynatan nifak tüccarlarına rağmen biz son derece umutluyuz. Allah'ın izniyle bu sefer hedeflerimize ulaşacağız. El ele, gönül gönüle verecek, Türkiye'yi bu musibetten kurtaracağız. Türkiye Yüzyılı'nı, inşallah 'kardeşliğin de yüzyılı' hâline getireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son grup toplantılarında kamuoyunda belediyelerle ilgili ayyuka çıkan sıkıntıları ve çözüm önerilerini paylaştıklarını, milletten ve farklı siyasi partilerden oldukça olumlu tepkiler aldıklarını söyledi.
Dile getirdikleri hususların, partililerin aşina ve bizar olduğu konular olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kaynak yetersizlikleri, vesayet sorunları, gelir bölüşümü ve koordinasyon eksikliğinden neşet eden problemlerle, mali, idari ve operasyonel güçlükler, belediyelerimizin hizmet standardını günden güne aşağı çekiyor." dedi.
İmar planlamalarında şeffaflığın yeterince sağlanamaması sebebiyle, belediye ile vatandaş arasında ciddi bir güven bunalımı oluştuğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev ve yetki karmaşasının aşılamamasının, yerel yönetimlerin asli vazifelerini yerine getirmelerine ket vurduğunu belirtti.
"Personel konusunda yaşanan sıkıntıları en iyi sizler biliyorsunuz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelerin borç yönetimi meselesinin üzerinde uzun uzun konuşulması gereken bir başka sorun alanı olduğunu ifade etti.
"Siyaset üstü bir yaklaşımla ele almak istiyoruz"
İstisnalar haricinde belediyelerin çoğunun, özellikle de muhalefet belediyelerinin borç içinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçlarını gündeme getirdiğimizde maruz kaldığımız eleştirileri hepimiz hatırlıyoruz. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumu borçları, 'Bunları ödersek dükkânı kapatmak zorunda kalırız' diyen muhalefet belediyelerinin, konser üzerinden vurgun yapmaya gelince kesenin ağzını nasıl açtıklarını yine hepimiz gördük. Ciddi miktarda yan geliri olan belediyeler bile Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlarını ödemekten kaçınmaktadır. Birçok belediyede tali harcamalar asli ihtiyaçların önüne geçmiştir. Deprem tehdidiyle yüzleşen bir belediyenin reklam bütçesi, depreme hazırlık için ayırdığı tutarı aşıyorsa burada ciddi sorun var demektir. Bakın, bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Belediye başkanlığı yaptım. Nerede? İstanbul'da. Ve açık, net söylüyorum, personel giderleri, bütçenin yüzde 30'unu aşamaz, aşmamalıdır. Ama bunlarda böyle bir hesap var mı? Yok. Böyle bir hatayı bizim arkadaşlarımız da yapsa tavrımız yine değişmez. Milletin parası kimsenin şahsi PR arpalığı değildir ve olamaz. Daha burada saymaya kalkılsa saatler sürecek nice başlıkta sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Bu sorunlara neşter vurulmasının vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz. Sadece AK Parti belediyelerini değil, 86 milyonun tamamını ilgilendiren bu konuyu siyaset üstü bir yaklaşımla ele almak istiyoruz."
Gerek yeni anayasa gerekse belediyelere dair ıslah çalışmalarında muhalefete yaptıkları çağrının arkasında olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim tek bir gayemiz vardır. O da milletin sorunlarına çözüm bulmaktır. Muhalefetin de en azından deprem gibi, anayasa gibi, Terörsüz Türkiye girişimi gibi konularda uzlaşıya açık olmasını bekliyoruz." ifadelerinde bulundu.