İmamoğlu, Mersinli üreticilerden 100 ton limon satın aldığını duyurunca, iktidar yanlısı sözde gazetecinin biri muhtemelen aldığı talimat üzerine
İmamoğlu, Mersinli üreticilerden 100 ton limon satın aldığını duyurunca, iktidar yanlısı sözde gazetecinin biri muhtemelen aldığı talimat üzerine hemen harekete geçip bir kurguyu, kumpası hayata geçirmeye çalışıyor.Nasıl oluyor bu iş peki?
Sözde gazeteci alıyor eline kamerayı ve bir üreticiye; "İmamoğlu limonu üreticiden almadı, Tarsuslu yandaş stokçusundan aldı" diye zorla söylettirmeye çalışıyor.
Detaylara girmeye gerek yok... söz konusu kurgunun, kumpasın deşifre olan görüntülerini izlediğinizde neyin ne olduğunu anlıyorsunuz zaten.
Bakın... malum zihniyetin istediği ve yaratmaya çalıştığı sözde gazeteciliğe en iyi örneklerden biridir bu.
Bu Aziz Milletten toplanan vergilerle yapılan dev maliyetli projelerin maliyetlerini "Ticari sır" diyerek açıklamayan, şeffaflıktan uzak bir zihniyetin istediği, beslediği, yaratmaya çalıştığı gazeteciliktir bu.
Gerçekleri ortaya çıkarmaya yani işini yapmaya çalışan gazetecileri türlü sebepler uydurup cezaevlerine atan zihniyetin sadece siyasi bekasını sürdürebilmek için istediği, beslediği, yaratmaya çalıştığı gazeteciliktir bu.
Muhalefetin elindeki belediyelerin ihtiyaç sahiplerine ücretsiz verdiği bir kaç kap yemeğin, ekmeğin dahi dağıtılmasını siyasi çıkarları için engelleyen, bu şekilde adeta gözü dönen zihniyetin istediği, beslediği, yaratmaya çalıştığı gazeteciliktir bu.
Hataları, yanlışları ortaya çıkmasın diye bu hataları, yanlışları halka doğruymuş gibi sunmak hedefindeki zihniyetin istediği, beslediği, yaratmaya çalıştığı gazeteciliktir bu.
Artık milletten kopmuş zihniyetin milleti kandırmak için istediği, beslediği, yaratmaya çalıştığı gazeteciliktir bu.
Ben "yapmayın, etmeyin" dedikçe bu zihniyet ısrarla bunu, yani halkı kandırma yolunu seçiyor ve bunu yaparak, bu şekilde siyasi varlığını korumaya çalışıyor, koruyacağını düşünüyor... ama ısrarla bunun böyle olmayacağını, olamayacağını, son İstanbul seçimlerinden hala gereken dersin ısrarla alınmak istenmediğinin altını çizerek söylüyorum.
Ve bu zihniyete diyorum ki;
Hani seçim öncesi "Önce 23 Haziran'ı geçelim, ondan sonra gerekirse siyasi bakımdan tövbe istiğfar ederek yanlışlarımızdan kurtulacağız" diye açık açık söylemiştiniz ya...
Heh işte... hazır mübarek aydayız... bence o tövbeyi fazla geciktirmeden yapın ve bu yanlışlarınızdan bir an önce kurtulun artık!
Benden söylemesi.
Hakan Korkmaz
Revizyongazetesi.com
Genel Yayın Yönetmeni
http://www.revizyongazetesi.com/yeni/2019/05/28/numan-kurtulmus-once-23-hazirani-gecelim-sonra-gerekirse-tovbe-ederiz/